Dikkat  Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) Nedir?

Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), oldukça mühim akademik, sosyal ve psikiyatrik sorunlara yol açabilen ve yaşam boyu olumsuz etkileri sürebilen bir problemdir.

DEHB, çevrenin yani; anne-babaların veya öğretmenlerin tutum, davranış ve hatalarından kaynaklanmaz.
DEHB genetik etkenli, nörobiyolojik bir hastalıktır.

Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu olan çocukların bazı davranışları ipucu niteliğindedir. Örneğin, çocuğunuzun sizi dinliyormuş gibi görünüp aslında dinlemediğini, sürekli başka hayallere daldığını gözlemliyorsanız bu, dikkat eksikliği belirtilerinden biri olabilir. Bir oyunu veya faaliyeti tamamlamadan diğerine geçmek ve bunu sürekli tekrarlıyor olmak da dikkat eksikliği belirtileri arasında yer alır.

DEHB bazen de aşırı hareketlilik şeklinde kendini gösterir. Bu yüzden dikkat eksikliği belirtileriyle, hiperaktivite belirtilerini ayrı ayrı değerlendirmekte fayda vardır.

Belirtilerinden bazıları şu şekildedir:

- Dış seslerden veya önemsiz faktörlerden etkilenip asıl meşgul olunan işten kopmak

- Sık sık hata yapmak ve dalgınlık şeklinde gözlemlenen sakarlıklar yapmak

- Konsantrasyon gerektiren oyun veya aktivitelerde başarısız olmak

- Oyun ve işler arasında hızlı geçişler yapmak; biri bitmeden diğerine atlamak

- Sohbet esnasında başka şeyler hayal edip karşıdakini adeta duymamak, anlatılanları akılda tutamamak

- UnutkanlGörev ve sorumlulukları sürekli ertelemek

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Tedavisi:

DEHB tedavisinin ilk şartı, aile, okul ve hekim arasında sıkı işbirliği yani multi disipliner çalışma ve doğru bilgilenmedir. DEHB evde olduğu kadar okulda ve diğer tüm çevresinde da problem yaşanmasına sebep olur. Öğrenmeyle ilgili sorunların yanı sıra akran ilişkilerinde yaşanan sorunlar ve kurallara uyma güçlüğü aile ve okulun ortak ve doğru yaklaşımlarıyla aşılabilir. Çocuğun davranışlarını ya da derslerle ilgili zorluğunu yaramazlık ya da tembellik olarak yorumlayan anne babalar çocukla ilişkilerini bozacak derecede sürekli ceza verme eğiliminde bulunmaları oldukça yanlış bir yaklaşım olacaktır. Oysa bu çocukların cezalardan pek anlamayacaklardır. Tedavi sürecinde birey ile yeniden sağlıklı ilişki kurabilmenin yolları aranmalıdır. Ailenin çocuğa yönelik tutumları gözden geçirilerek yanlışlar ayıklanmaya ve düzeltilmeye çalışılır. Anne baba ve eğitimcilerin DEHB konusunda yazılmış bilimsel eserleri okuması gerekir.

Biz Gaziantep Fizyomer olarak öncelikle aileleri bilinçlendirme yolunu tercih etmekteyiz. Rehabilitasyon sürecinin en önemli temsilcileri bir çok hastalıkta olduğu gibi DEHB'de de ailedir. Aileleri bilinçlendirip evde geçirdiği süreci en verimli geçirmeleri sağlanır. Deneyimli öğretmenlerimiz de bu rehabilitasyon sürecinde çocuğu sürekli gözlemleyerek uygulanacak davranış şekillerini ve eğitim metodlarını belirler. Çeşitli materyaller yardımı ile dikkat ve odak geliştirilmeye çalışılır. Gerekli görüldüğünde Hekime yönlendirilir ve destek alınır. Bu şekilde bireyin gelişimi desteklenir ve en üst seviyeye çıkarılma hedeflenir.